Covid-19 Zamanı Ağız ve Diş Sağlığı

Dünyayı ve tüm yaşam şeklimizi değiştiren Covid-19 beraberinde başka hastalıklara da gebe oldu ve hatta bu hastalıkları doğurdu. Özellikle bruksizm (diş sıkma) son dönemde en sık rastladığımız şikâyetler arasında. Buna bağlı olarak dişlerde aşınma, hassasiyet, diş ve dolgu kırıkları ortaya çıkmaya başladı. Baş, boyun, sırt bölgesinde kronikleşip hastayı rahatsız eden ve geçmeyen ağrılar da burksizmle beraber görülen rahatsızlıklardan.

Psikolojik olarak fazlaca etkilendiğimiz şu dönemin ağız ve diş sağlığına olan etkisi hiç göz ardı edilemez bir seviyeye ulaştı. Çağımızın hastalığı olarak nitelendirdiğimiz bruksizm (diş sıkma) şikâyeti ile gelen hasta sayısında oldukça yüksek bir artış söz konusu. Hastaların bir kısmı da diş sıktığının farkında olmadan, diş sıkma problemi sonucu ortaya çıkan şikâyetlere bağlı olarak kliniklerimize başvuruyor. Peki, nedir bu şikâyetler?

Dişlerde hassasiyet, aşınma ve kırık

Diş sıkmaya bağlı dişlerde aşırı aşınma ve hassasiyet, diş ve dolgu kırıkları; baş, boyun, sırt bölgesinde kronikleşmiş hastayı rahatsız eden ve geçmeyen ağrılar… İşin kötü yanı ise aşırı ağrı ve şikâyete rağmen hastaların korkudan kliniğe gidememesi. Bu konuda biz hekimlere de çok görev düşüyor. Acil tedavi gerektiren hasta grubunu iyi belirlemek ve tanımlamak, hastalarımızı bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü zamanında yapılmayan her müdahale başka problemleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle önceliğimiz diş sıkmanın yarattığı dişlerde aşınma, hassasiyet ve kırık gibi problemlerin tedavisi, ardından koruyucu uygulamalardan biri olan ve olmazsa olmazımız gece plaklarının hazırlanması ve kullanımı. Baş, boyun ağrıları ile birlikte yeme güçlüğü, çiğneme kaslarının bulunduğu yanak bölgesinin sertliği ve şişliği gibi durumlarda da botoks tedavisi ile sürecin zorluğu yumuşatılabilir. Uzun süre tedavi edilmeyen durumlarda diş eti hastalıkları ile birlikte dişlerde kayıp, çene eklemi bölgesinde geri dönüşümü olmayan hasarlar meydana gelebilir.

Hekime başvurmak için geç kalmayın

Yüzü enfeksiyondan şişmiş, ağrılı ve kronik hastalıklı bir hastamın korkusundan kliniğe gelmek istememesine şahit olduğumuz bir zamandayız. Sosyal yaşamının engellendiği yetmiyormuş gibi bir de yaşam konforunu hiçe saymak ne kadar doğru ve sağlıklı? Ağızda var olan enfeksiyonun kronik hastalıkları tetiklediği veya başka hastalıklara gebe olabileceğini de hatırlatmamız gerekiyor. Her zaman dediğim gibi sağlık ağızda başlar. Hele ki şu dönem bulaş yollarından biri olan ağzımızın temizliğine biraz daha dikkat etmemiz gerekiyor. Günde en az iki defa, ortalama 2 dakika süre ile dişlerin iç, üst ve dış yüzeylerini fırçalamak, günde en az 1 defa dil temizliği yapmak ve diş ipi kullanmak ağız ve diş temizliği için yeterlidir. Ağız bakımını destekleyen gargaralardan yararlanılabileceği gibi ağız duşu gibi temizliği tamamlayan, diş eti ceplerine kadar ulaşarak tam temizlik sağlayan ürünleri de kullanabilirsiniz. Gerek diş sıkma sebebiyle olsun, gerekse sebebini bilmediğiniz bir durumdan dolayı olsun ağrı yaşadığınız, yaşam konforunuzu da bozan ağız ve çevre dokularının şikâyeti için hekimlerinize başvurmaktan lütfen çekinmeyin. Gerekli tedbirleri alıp, gideceğiniz muayenehanede de aynı şekilde tedbirlerin alındığını gözlemleyerek muayene ve tedavilerinizi muhakkak yaptırın. Basit gibi gördüğünüz küçük enfeksiyonların büyük problemlere yol açabileceği ihtimalini unutmayın.

Yazan: Dt. Beyza Ünal Görgün